Aliyev ve imzalanan anlaşma
Şu ana dek elde olan (ve değişebilecek, düzeltilebilecek, bütünlenecek) bilgilere göre:
Türkiye yalnız Gözlem Merkezi’nde adam bulunduracak, Barış Gücü sadece Rus Ordusundan ve bu Gözlem Merkezi de Karabağ dışındaki topraklarda oluşturulacaktır.
Aliyev bu anlaşmayi, ki Hankendi’nin düşmesini önledi, Karabağ'ın yüzde altmışını Ruslara ve dolayısıyla Ermenilere bıraktı ve Azerbaycan Devleti ile Ordusu’nun oraya girmesine engel oldu, imzalamak istemiyordu. Ancak Erdoğan bir sıra nedenlerden dolayı (Rusya ile Libya ve Suriye konusunda karşılıklı tavizler?), ve Baku’ya giden Çavuşoğlu, Akar, Fidan ve diğer Türkiyeli yetkililer, Aliyev'i soğuk baktığı bu anlaşmayı imzalaması için ikna ettiler (Bazi analistler, bu yazıda sunulan senaryonun tam tersini ileri sürmektedirler. Onlara gore Aliyev bu anlaşmayı Türkiye ile istişare etmeden, kendi kararı ile ve ter telesik imzalamıştır).
Oysa bu anlaşma Aliyev’in son güne dek ısrarla söylediklerinin tersinedir: Barış Gücü’nün Azerbaycan’ın içinde yerleşemeyeceği, Karabağ’a siyasi- askeri otonomi verilemeyeceği, Azerbaycan Ordusu’nun istatüsü değiştirdiği için Temel İlkeler- Bazal Pirinsipler’in artık geçerli olmadığı, Cephe Hattı’nın var olmaması, Azerbaycan Devlet ve Ordusu’nun bütün Karabağ’a hakim olması gerektiği …
Bu anlaşmanın ayrıntıları üzerinde çalışmalar sürerken, birden bire imzalanmasının nedeni ise, Rus helikopterinin Ermenistan topraklarında Azerbaycan Ordusu tarafından şüpheli biçimde düşürülmesi ve buna Rusya’nın vereceği olası askeri tepkinin- savaşa girmesinin Azerbaycan liderliğinde yarattığı temelsiz panik idi. (Bazılarına göre bu helicopter, Azerbaycan Ordusu’nda olan Rus ajanları tarafından Azerbaycan’ı barış anlaşmasına imza atmağa mecbur etmek için düşürüldü).
Erdoğan'ın anlaşma hakkında iyimserliği ise abartılı ve onu çekici ve olumlu göstermek içindir. Oysa anlaşma - şimdiki durumuyla- yok olmak ve yer yüzünden silinmek üzereyken, uyduruk Artsah Cumhuriyeti'ni kurtardı, onu kalıcılaştırdı ve gelecekte Ermenistan'a ilhakının yolunu açtı ....
P.S. İlham Aliyev bir politikacı, diplomat, ülke önderi, Azerbaycan Ordusu ve İkinci Karabağ Savaşı’nın Ulu Başkomutanı olarak -bu son anlaşmayı imzalama dışında- ve de tarihi ölçekte Azerbaycan’ın milli ve modern Ordusu’nu yaratmakta, ve son derece dengeli, uzakgörüşlü ve uslu olan dış siyasetinde; oldukça başarılı, milli, bilge ve ustaca bir performans sergilemiştir. Aliyev genelde söz dalaşından uzak durur, duygusal davranmaz ve duygularını da gerektiğinde soğukkanlılıkla kamuflaj etmeyi bilir.
No comments:
Post a Comment